Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yoğunluk

İlgili Kelimeler:

yoğunlukölçer, nüfus yoğunluğu, ses yoğunluğu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğun olma durumu

2. Yoğun bir maddenin özelliği, kesafet

Örnek:

1. Sisin yoğunluğu.

1. Sisin yoğunluğu.

3. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir cismin birim hacminin kütlesi, gravite

Örnek:

1. Demirin yoğunluğu 7,8'dir.

1. Demirin yoğunluğu 7,8'dir.


yoğunluklu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yoğunluğu olan


yoğunlukölçer
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Sıvıların özgül ağırlığını ölçen araç, dansimetre


Telaffuz : yoğunlu'kölçer

yoğurabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğurabilmek işi


yoğurabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yoğurma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yoğurmaya gücü yetmek

3. Yoğurma becerisi bulunmak


yoğurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğurmak işi


yoğurmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Katı veya toz durumundaki bir maddeyi herhangi bir sıvı ile karıştırarak hamur durumuna getirmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kişiye istenilen nitelikleri kazandırmak, yeteneklerini geliştirmek

Örnek:

1. Taşı yoğuran mimarın yanında bir de hayali yoğuran şair bulunuyordu.

1. Taşı yoğuran mimarın yanında bir de hayali yoğuran şair bulunuyordu.


yoğurt

İlgili Kelimeler:

yoğurt çiçeği, yoğurt çorbası, yoğurthane, yoğurt otu, yoğurt tatlısı, süzme yoğurt, kese yoğurdu, torba yoğurdu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maya katılarak koyulaştırılmış beyaz, kıvamlı bir süt ürünü

Örnek:

1. Zehirlenmemek için tas tas yoğurt yediler.

1. Zehirlenmemek için tas tas yoğurt yediler.


yoğurt çalmak
Anlamı:

1. yoğurt yapmak için süte yoğurt mayası koymak

Örnek:

1. Ana, inek sağar; yoğurt çalar, yayık vurur.

1. Ana, inek sağar; yoğurt çalar, yayık vurur.


yoğurt çiçeği
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Papatya


yoğurt çorbası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğurt, nane, pirinç ve yağ karışımıyla hazırlanan bir çorba türü


yoğurt gibi
Anlamı:

1. koyu ve katılaşmış (nesne)


yoğurt otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kökboyasıgillerden, çiçekli dal uçlarında sütü kestirmekte kullanılan maya bulunan, bir yıllık veya çok yıllık otsu bitki, çobansüzgeci (Galium)


yoğurt tatlısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumurta, yoğurt ve erimiş yağ karışımının içine toz şeker, un, irmik, kabartma tozu, vanilya ve Hindistan cevizi karıştırılarak hazırlanan bir tatlı türü


yoğurtçu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğurt yapan veya satan kimse


yoğurtçuluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğurt yapma veya satma işi


yoğurthane
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğurt yapılan yer


Lisan : Türkçe yoğurt + Farsça ḫāne

Telaffuz : yoğurtha:ne

yoğurtlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğurtlamak işi

2. Kızartılmış patates, biber, kabak, patlıcan vb.nin yoğurtla karıştırılmasıyla hazırlanan bir yemek ütrü


yoğurtlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yoğurt katmak

Örnek:

1. Kızartmayı yoğurtlamak.

1. Kızartmayı yoğurtlamak.

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Saçma sapan davranmaya başlamak


yoğurtlu

İlgili Kelimeler:

yoğurtlu kebap

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçine yoğurt katılmış, içinde yoğurt bulunan


yoğurtlu kebap
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilimlenmiş küçük pide, yoğurt ve etten oluşan bir yemek türü


yoğurtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoğurtmak işi


yoğurtmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Yoğurma işini yaptırmak


yoğuşma
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Yoğuşmak işi


yoğuşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , fizik , fizik , nesnesiz , nesnesiz , fizik , fizik , Gaz hâlindeki bir madde ısı kaybederek sıvı hâle gelmek